TÜRK ANLATI SANATLARINDA GELENEKSEL YAPI-1
DUYGU KOCABAYLIOĞLU
İçindekiler
GİRİŞ 1
1. Anlatı 2
1.1 Geleknesel ve Çağdaş Anlatı 2
2. TÜRK HALK EDEBİYATI 4
2.1 Âşık Edebiyatı 6
2.2 Destan 7
2.3 Halk Hikâyesi 10
2.4 Masal 11
2.5 Fıkra 14
2.6 Efsane 15
2.7 Bilmece 16
2.8 Atasözü 17
2.9 Halk Şiiri: (Tekerleme, Türkü, Mâni) 19
3. SEYİRLİK HALK OYUNLARI 20
3.1 Meddah 20
3.2 Karagöz 23
3.3 Ortaoyunu 28
SONUÇ 34
KAYNAKÇA
“TÜRK ANLATI SANATLARINDA GELENEKSEL YAPI”
GİRİŞ
Makalede önce anlatı ve anlatı türleri kavramsal olarak açıklanmış, sonrasında kuramsal yöntemler eşliğinde Türk anlatı sanatlarının geleneksel anlatı yapısı türlerle birlikte incelenmiştir.
1. ANLATI
Bir dilin kendi zevk ve kurallarına en uygun bir şekilde yazılıp söylenmesine anlatım adı verilir.(1) Başka bir kavramsal tanımla da anlatı, gerçek ya da kurmaca olay dizilerinin temsilcisi olarak adlandırılabilir. (2) Hangi türde ve hangi alanda olursa olsun, bir kompozisyon çerçevesinde oluşturulan anlatı, geleneksel ve çağdaş anlatı olarak iki yapıdan birini kullanmaktadır.
1.1 Geleneksel ve Çağdaş Anlatı
"Poetika" eseri ile sanatı ciddi anlamda ilk kez mercek altına alan düşünür olarak kabul edilebilecek Aristoteles’in (M.Ö. 382-321), ortaya koyduğu anlatım kuralları kendisinden sonra yüzyıllar boyunca kullanılan (ve kendi adıyla anılan) geleneksel anlatı türünü oluşturmuştur. (Her ne kadar Aristo'dan önce hocası Platon'un da eserlerinde sanat (ve estetik) konusunda önemli düşünceler ortaya atmış olsa da, bu fikirler Platon'un idealist felsefesinin etkisi altında metafizik bir düzlemde kalmışlardır.) Aristotelesçi anlatı zamanda, mekanda, konuda ve üslupta bir birlik ve bütünlük arz etmelidir; üç aşamalı olan bu yapı giriş, gelişme ve sonuç'tan meydana gelir. Olay akışı dramatik yükselen bir eğri ile ilerler ve anlatının sonu belli olmalıdır. Öykü, kronolojik bir görünüm arz etse de, olay örgüsü öncelikle bir nedensellikler ağıdır. Kişiler tamamen eyleme; karakter olmadan anlatı olabilir, ama anlatı olmadan karakterler var olamaz. (3)
Esasında geleneksel tiyatro anlatısına karşı Alman yazarı Bertolt Brecht (1898-1956) tarafından ‘epik tiyatro’ tekniği olarak geliştirilen çağdaş anlatı yapısı, sonrasında Brecht’çi anlatı yapısı olarak isimlendirilmiştir. Çağdaş anlatı yapısı temelde geleneksel anlatının tam karşısında durur; hatta "Aristotelesçi olmayan" anlatı şeklinde de tanımlanır.(4) Ahmet Kabaklı’nın tanımına göre de, çağdaş anlatının temeli olan epik tiyatronun esası, anti-illüziyonist (büyülemeye karşı) olmasıdır. Temsil sırasında, seyircinin oyuna fazla kapılması, seyrederken "büyülenmesi" önlenmelidir. Seyirciye, gördüğü şeyin gerçek değil bir oyun olduğu temsil sırasında sık sık hatırlatılarak, onun daldığı tiyatro düşünden ayılması istenir. Bunu sağlamak bakımından, “olayın akışı sık sık kesilerek, ara yere tekerlemeler, rakslar, güldürmeceler ve oyuna ait nutku andıran açıklamalar konulur.” Bu bağlamda, epik tiyatro eski "kaderci" tiyatro anlayışına karşıdır:
Teknik yönüyle de epik tiyatro, dramatik anlayışa zıt gider. Onlarca bir olay sahnede yaşatılmamalı, fakat sadece anlatılmalıdır. Olaylar, birbirlerine zincirli de¬ğil, parça parça, bağımsız olmalıdır. Telkin etmemeli, göstermelidir. Seyirciyi illüzyondan kurtarmak için sık sık "yadırgatma" ya başvurmalıdır. (Kabaklı, 2002:448-50)
Brecht’in geleneğe başkaldıran Marksist tutumundan doğan çağdaş anlatı yapısı, yukarda sayılan özelliklerin yanı sıra olay örgüsünde kronolojik bir sıra izlemez, sonlar genelde açık uçludur. Bu bağlamda, izleyenin zihninde soru sordurtma amacı taşır.
Anlatı yöntemlerini bu temel ayrımla açıkladıktan sonra, geleneksek Türk anlatısındaki türleri ele aldığımızda, ortaya konan eserlerin sözlü ve yazılı anlatım kültürleri olarak temelde ikiye ayrıldığını görmekteyiz. Sözlü eser geleneği, hem halk biliminde(5) hem edebiyat tarihinde (Kabaklı, 2002: 53) Türk Halk Edebiyatı başlığı altında incelenmektedir.
2. TÜRK HALK EDEBİYATI
Halk edebiyatı en temel tanımla yazı dili olmayan toplumlarda sözle aktarılan kültür birikimidir.(6) Bütün toplumlar, tarihlerinin belli dönemlerinde bu tür ürünler vermiş olmakla beraber, halk edebiyatı gelişmiş toplumlarda da yazılı edebiyatla birlikte varlığını sürdürmüştür. Sözlü ürünlerin çoğu, halkın ortak mahsulüdür, yani anonimdir; kim tarafından ilk kez üretildiği bilinmez. (Kabaklı, 2002: 53) Türk halk edebiyatı kavramıysa henüz 20yy.’ın ilk yarısında, Türk milliyetçiliğinin ses bulduğu dönemlerden bu yana kullanılmaya başlanmıştır.(7)
Farklı araştırmacılar Türk halk edebiyatı ürünlerini çeşitli başlıklar altında sınıflandırsalar da, temelde günümüzde bu kavramla, divan edebiyatı dışında kalan ortak ürünler değerlendirmeye alınmaktadır. Kabaklı’nın sınıflandırmasına göre sözlü eserler, Sahibi belli ve sahibi meçhul olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bu kategoride de sahibi belli olmayan eserler kendi içlerinde 3 gruba ayrılarak halk edebiyatını oluştururlar:
a) Sözlü manzum verimler: Destan - Türkü - Mâni
b) Sözlü nesir verimler : Atasözü - Masal - Halk Hikâyesi
c) Sözlü tiyatro verimleri: Karagöz - Meddah - Ortaoyunu.
Pertev Naili Boratav ise halk edebiyatı eserlerini daha kapsamlı olarak
• Âşık Edebiyatı
• Destan Ve Hikâye
• Masal, Fıkra
• Efsane
• Bilmece
• Atasözü
• Halk Şiiri: Tekerleme, Türkü, Mâni
• Seyirlik Halk Oyunları
şeklinde sınıflandırmaya gitmiştir.
Diğer yandan Türk Halk edebiyatını besleyen yazılı kaynakların başlıcalar şunlardır:
Orhun Abideleri, Divânü Lûgati't Türk, Sûrnameler (Düğünlerden, şenliklerden, eğlencelerden, halk sporlarından sözeden çoğunlukla minyatürlü yazma yapıtlardır. Halk tiyatrosu, halk eğlenceleri yönünden zengin bilgi kaynaklarıdır.) Menâkıpnâmeler, vilâyetnâmeler (Halk kültüründe eren ve evliya gibi üstün bir değeri olan Sarı Saltuk, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Mevlana gibi kişilerin yaşamlarını anlatan yapıtlardır.) Falnâmeler, Mesnevîler, (Divan şairlerinin halk hikayelerini mesnevi şeklinde işlemeleriyle oluşmuşlardır. Örneğin Mevlana'nın ünlü Mesnevisi, halk hikayeleri ve fıkralar bakımından çok zengin bir kaynaktır.) Cönkler (okuma-yazma bilen bir halk edebiyatı gönüllüleri tarafından düzenlenmiş kaynaklardır. Cönkler tek bir halk edebiyatı türü üzerine düzenlenmemişlerdir; tam tersine destanlar, koşmalar, ağıtlar, türküler, atalar sözü, maniler, fıkralar, masallar gibi halk edebiyatı ürünleri bakımından oldukça zengin ürünleri bir arada bulundurmaktadır.) ( Helimoğlu, Pilancı, Öztürk, 1998: 15-16)
Makalenin bundan sonraki bölümünde Pertev Naili Boratav’ın sınıflandırması temel alınarak, başlıca türlerin kapsamları, gelişimi ve anlatı yapıları üstünde durulacaktır.
(1) Ahmet KABAKLI (2002) Türk Edebiyatı 1, İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yay. sf: 163
(2) Didier COSTE, (1998) Narrative as Communication, Minneapolis : University Of Minnesota Press ppg 13-14
(3) Turgut Özakman, Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği, BİLGİ YAYINEVİ, 1998.
(4) http://www.insanbilimleri.com/ kavramlar sözlüğü
(5) Pertev Naili Boratav, (2000); 100 soruda Türk Halk Edebiyatı İstanbul: K Kitaplığı sf: 13
(6) http://www.edebiyatturk.net/
(7) Türk Halk Edebiyatı Ünite 1-12, Yard.Doç.Dr. Muhsine Helimoğlu Yavuz, Yard.Doç.Dr. Hülya Pilancı, Yard.Doç.Dr. Ali Öztürk, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları Anadolu Üniversitesi Açıkögretim Fakültesi, 1998
KAYNAKÇA
AND, Metin Türk Tiyatro Tarihi, İstanbul :İletişim Yayınları , 1992
BORATAV, Pertev Naili 100 soruda Türk Halk Edebiyatı İstanbul: K Kitaplığı 2000
COSTE, Didier, Narrative as Communication, Minneapolis : University Of Minnesota Press 1998
GERÇEK, Selim Nüzhet Türk Temaşası İstanbul: Kanaat Kitabevi 1942
GÜNAY, Umay Türk Halk Hikâyelerindeki Örnek İnsan Tiplerinden, Meddah Hikâyelerindeki Kusurlu İnsan Tiplerine Geçiş, Mitten Meddaha Türk Halk Anlatıları Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Gazi Üniversitesi THBMER Yay. 2004
KABAKLI, Ahmet Türk Edebiyatı 1, İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yay. 2002
ÖZAKMAN, Turgut Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği,İstanbul : Bilgi Yayınevi 1998
Türk Halk Edebiyatı 1998 Ünite 1-12, Yard.Doç.Dr. Muhsine Helimoğlu Yavuz, Yard.Doç.Dr. Hülya Pilancı, Yard.Doç.Dr. Ali Öztürk, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları Anadolu Üniversitesi Açıkögretim Fakültesi,
İnternet Kaynakları
www.tdk.gov.tr
http://www.edebiyatturk.net/
http://www.insanbilimleri.com/
0 yorum:
Yorum Gönder