"Turkish Society and Culture" / Birinci Bölüm-7
KILIÇ VE KİTAP
Geleneksel Osmanlı tarihçileri kendilerini "cengâver Türk" ideolojisinden kurtaramamış, daha doğrusu büyük bir ihtimalle "kurtarma"yı zaten hiç düşünmemişlerdir. Bu yüzden altı yüzyıllık Osmanlı tarihinin her aşamasını askerî gücün üstünlüğü ya da zayıflamasıyla -padişahların askerî yeteneği veya yeteneksizliği v.b.- açıklamayı tercih etmişlerdir.
Devletin "kuruluş" yılları için de yaklaşımları böyledir. Dolayısıyla Osmanlı tarihini anlamaya çalışan yabancı tarihçilerden bazıları bu oluşumu "gaza"ya bağlar, başkaları buna karşı çıkarken, Köprülü veya Halil İnalcık gibi tarihçiler dışında kalan milliyetçi tarihçiler yalınkat bir gaza anlayışından başka bir tema geliştirmemişlerdir.
Bu kuruluş yıllarında çok zaman kılıca dayalı hızlı bir yayılma görüldüğü doğrudur. Ama böyle olması da, kılıç kına girdikten sonra ne olduğu sorusunun daha dikkatle ele alınmasının gereğini işaret ediyor. Aslında lorga gibi tarihçilerin çok eskiden beri bu soruya bazı cevaplar bulmuş olduğuna değinmiştim. Eskisinin yerini alan sistem bu kuruluşun gerçekleştiği topraklarda yaşayan insanlara "yaşanmaz" gelmiyor, tersine günlük hayatlarında birtakım somut iyileşmeler getiriyordu. Başka türlü, böyle hızlı bir yayılma mümkün olamazdı.
Gene geleneksel milliyetçi Türk tarihçileri, fetih sonrası oluşan bu barışçıl durumu, İslâm'ın üstünlüğüyle açıklamak istemişlerdir. Sonuçta fetheden ve edilen arasında bir din farkı vardı elbette; ama, "fetheden" tarafın dinî inançlarının esnekliği, o barışçıl uzlaşma ortamının kurulmasını kolaylaştırıyordu.
Orhan Gazi zamanında Kızılkilise'nin alınışını Ahmet Yaşar Ocak şöyle anlatır: "Bu belgeye göre Orhan Bey, Kızılkilise'nin fethine katkıları nedeniyle Geyikli Baba'ya ödül olarak şarap ve rakı göndermiş; çünkü Geyikli Baba ve müritleri şarap içermiş":
Merhum Orhan Padişah, Baba mey-hordur deyü iki yük araki ve iki yük şarab gönderûb Baba dahi yanındaki Baba Sultan ile... (A.Y. Ocak, Zachariadou'da, 172):
Osmanlı devletinin özellikle kuruluş döneminde olanları anlamak için "Gazavatname'leri okumanın gereği üstünde durdum. Bunlar "gaza" gereği kılıçla yapılanları kendi efsane havalarıyla anlatmakla birlikte, kılıcın olmadığı zamanların "birlikte varoluş" tarzının nasıl bir şey olduğu konusunda da birçok ipucu veriyorlar. Ama gazavatnamelerin yanısıra değerlendirilmesi gereken bir başka kaynak ve malzeme de menakıbname dediğimiz türdür. Bunlar tarikat kurucularının, dedelerin, babaların, dervişlerin hikâyelerini anlatır. Bizi ilgilendiren bu dönemi ele alan birçok menakıbname vardır. Çok zaman ayrı motifleri kullanarak, gazavatnamelerle paralel biçimde hikâyelerini anlatırlar. Ancak burada kılıç zorundan çok keramet gösterme yoluyla Müslümanlaştırma örneklerini görürüz. Kerametler ve gösterme biçimleri, A. Y. Ocak'ın Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri adlı eserinde anlattığı gibi şamanizmden Hint ve Çin mitolojilerine ve Kitab-ı Mukaddes'e uzanan oldukça geniş bir inançlar yelpazesinden öğeler ve motifler içermektedir. Bu genişlik de zaten yerli halkla kurulan ilişkiyi olumlu yönde belirlemektedir.
Bu coğrafyada sufî, tasavvufî, heterodoks pek çok akım, tarikat v.b. görülmüştür. Bu konuları genişlemesine inceleyen Ahmet Yaşar Ocak, Yesevî, Kalenderî gibi tarikatlerden çok, Vefaîlik ve Bektaşîliğin Osmanlı kuruluş ve yayılmasında etkili olduğu görüşündedir. Ama zaten Bektaşiler öteki dinî hareketleri özümlemiş durumdadırlar.
Heterodoks inançlarını dayanışmacılıklarıyla, hoşgörülü tavırlarıyla birleştiren bu insanlar, fetheden göçebelerle fethedilen yerli halk arasında onsuz edilmez bir birleştirici rolü oynadılar. Yeni düzenin kabul edilebilirliğini, temiz ahlâklılığını v.b. temsil ettiler. Paradoksal bir biçimde, yerleşikleşmesine herkesten çok katkıda bulundukları düzen, kendi mantığı gereği, yerleşikleştikçe Ortodokslaşarak, herkesten çok onları hedef aldı ve tasfiye etti.
SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA
Berktay, Halil, Kabileden Feodalizme, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1983.
Divitçioğlu Sencer, Osmanlı Beyliğinin Kuruluşu, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999.
Kafadar, Cemal, Between Two Worlds: The Construction ofthe Ottoman State, University of California Press, Londra, 1995.
Ocak, Ahmet Yaşar, Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri, İletişim Yayınları, İstanbul, 2000.
Vryonis, S., The Decline ofMedieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century, Londra, 1971.
Z.G. Öden, Karasi Beyliği, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1999.
Zachariadou, Elizabeth A., Osmanlı Beyliği: 1300-1389, çevirenler: Gül Çağla Güven, İsmail Yerguz, Tülin Altınova, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1977..„
0 yorum:
Yorum Gönder